Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | barış ve refah vadeden | messianic s. | ||
The charismatic leader had messianic beliefs and promised radical changes. Karizmatik lider, barış ve refah vadeden inançlara sahipti ve radikal değişikliklerin sözünü veriyordu. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Politics | ||
Siyasal | kurtuluş veya ideal bir barış ve refah dönemi vadeden popüler liderlere ait | messianic s. |
Siyasal | kurtuluş veya ideal bir barış ve refah dönemi vadeden popüler liderlerle ilgili | messianic s. |